Aşk ve ilişkileri konuştuğumuz şubat ayında bende geri kalamazdım!
Astrolojide ilişkileri genel bir çerçevede konuşmamız gerektiğinde boğalar akrepleri sevmez, yengeçler oğlaklara gıcık! balıklar akreplere müptela… Toprak yağmura ben sana aşık oldum diyerek element uyumundan yorumlar yaparız. Nihayetinde herkesin bir astroloji danışmanlığı alamadığını farz ederek kolektife genel bir fayda sağlamayı amaçlarız ancak bunu yaparken bazen bilmeden astrolojinin kendisine zarar vermiş oluyoruz diye düşünüyorum.
Bu genellemeleri benim web sayfamda dahil pek çok astroloji köşesinde bulabilirsiniz ancak ben bugün size biraz daha detaylı bakmak gerekliliğinden bahsedeceğim.
İlişki dediğimizde en basit ifadeyse kişileri birbirine bağlayan bağ, yakınlık olduğunu söyleyebiliriz. Hepimiz bir birey olarak kendimizi aynalayacağımız, diğer yarımızı tamamlamayı arzuladığımız birine ihtiyaç duyarız ve kendi frekansımıza uygun insanları hayatımıza çekeriz. Bu kişilerle olan ilişkimizde çeşitli deneyimler içine girer ve frekanslarımız farklılaştığında yollarımızı ayırırız! Elbette deneyimdir olursa olur olmazsa ayrılırız diye bir ilişkiye başlamayız, bu noktada astrolojinin bize vereceği anlamlı bilgileri ilişkiyi dönüştürmek için kullanabiliriz. Burçlarımız uyuşuyor mu yetmez! (Merkür) iletişim kurabiliyor muyum? (ay) duygusal beklentilerimiz aynı mı? (Venüs- mars) sevgiyi cinselliği nasıl yaşamak istiyorum? tüm bunları gözden geçirmekte fayda var…
18 Şubatta gökyüzünün büyükleri Satürn ve Uranüs karesi kesinleşecek! Mitoloji de gök uranos ile oğlu kronosun kavgasını hatırlamakta fayda var…
Babanın tahttan indirilmesi! yıkım ve yapılandırmayı temsil ederler. Uranüs ün boğa burcunda olması özellikle yer sarsıntılarına işaret ediyor burada korku ve endişe yaratmak istemem nihayetinde bir deprem ülkesiyiz diye defalarca konuşuyoruz! Önlemleri almak, bir şey olmaz dememek lazım! Elektrik kesintileri, İnternet ağlarında yaşanabilecek kopukluklar, ekonomik bir takım ambargolar söz konusu olabilir. Burada ki yıkım bazen yeni bir düzeni getirmek adına ihtiyaç duyduğumuz bir enerji de olabilir.
21 şubattan itibaren Merkür düz hareketine geçeceği için iletişim sorunlarını geride bırakabiliriz, elbette gölge günler bir hafta daha devam edebilir. Yine de sözleşmeler için biraz daha beklemekte fayda var! Şubat ayının son haftası marsın pluto ile olumlu açıları güç ve iradenin ortaya konulmasını kolaylaştıracağı için girişimler için ufak ufak adımlar atılmaya başlanabilir. Güneş’in balık burcuna geçmesiyle birlikte ise hepimiz biraz derinleşmek, spiritüel konular, dua ve medtitasyonla ilgilenmek yada en basiti biraz yalnız kalıp içimize dönmeyi arzu edebiliriz. Zaman zaman melankolikleşecek olsak da enerjinin olumlu kullanımı yaratıcılığın müthiş ortaya konmasını sağlayabilir.
Ayı ise başak dolunayı ile kapatacağız. Başak teması, düzenlemek, çözüm üretmek, ayrıştırmak ve sınıflandırmakla ilişkilidir. Dolayısıyla dolunayda özellikle aile, kökler ve evimizle ilgili mükemmelleşme arzusu içinde olabiliriz. Kusursuz diye bir şeyin olmadığı dünyada kusursuz ilişkiler, kusursuz işler bekleme eğilimimiz artabilir! Venüs”ün de balık burcuna geçtiği bugünlerde kusurlara inat, koşulsuz sevgiyi arzulama arasında gidip gelebiliriz!
Havalar böyle olmasaydı ben böyle olmazdım! diyebilir, hataları sürekli başka yerde ve başka insanlarda arama eğiliminde olabilir ve hem kendimizi hem başkalarını bu konuda manüpüle edebiliriz.
Yeni ayla birlikte sağlık, hizmet sektörü alanında yeni yapılanmalar, gıda ve beslenme üzerine düzenlemelere gidilebilir. Kafe ve restoranların açılması gündeme gelebilir! Okulların açılması, eğitimin yeniden düzenlenmesi, çocuklar için yapılacak fedakarlıklar konuşulabilir. Dolunayın Türkiye haritasının ay düğümleri üzerinde gerçekleşmesi ve transit ay düğümlerinin de bu noktaya yaptığı kareler göz önünde bulundurulursa bu dönem evlilik sözleşmeleri, eğitim, sağlık ve tarım politikasının gözden geçirilerek kadersel kararlar verilmesini bekleyebiliriz. Diliyorum ülkemizin hayrına olur…
Sevgiyle
İlk olarak İzmir Yankıda yayınlanmıştır